23 Nisan 2008 Çarşamba

En zarif portre…



Gianluigi Trovesi’den çağlar ve türler arası, dingin bir müzik yolculuğu…

Her kulak tatminine düşkün kişinin böyle dönemleri olur mu bilmem ama bazı zamanlar olur ki, müziksiz doğru adım atamayan ben, elime aldığım her albümü gerisin geri kabına koymaya başlarım. Müzikten beklentinin bu denli yoğun olması hayatı zorlaştıran bir etken farkındayım; ama bazı zamanlar ritmim Rönesans’tan bir tını ile tamamlanırken, bazen atonal diyarlardan gerçek zamanlı bir kompozisyona, bazı zamanlar ise enerjinin dorukta olduğu popüler kültürün kalbinden bir kayda ihtiyaç duyarım zeminle bütünleşen adımlar atabilmek adına…

Bahsettiğim zamanlardan birinde ( akrep & yelkovan varlığından dahi kaçarken); Açık Radyo’da hafta içi her gün yayınlanan kültür sanat programı Açık Dergi kadrosundan İlksen Mavituna, haftanın albümü olarak işlemek üzere elinde bir albümle geldi ki, hissetmemi sağlayacak seslerden kaçarak geçirdiğim zamana lanet eder oldum. İtalya’dan jazz denince akla gelen ilk isimlerden olan klarnetçi ve saksafonist Gianluigi Trovesi’nin, 2007’de ECM’den yayınlanan Vaghissimo Ritratto isimli albümü…

Aynı albüm içersinde müzik tarihinin ilk operasından, minimalizmden, çağdaş kompozisyondan, buram buram Avrupa geleneği kokan özgür doğaçlamadan, İtalyan folkundan, hatta klasik dönemden dahi unsurlarla karşılaşınca: Evet! Sanırım yerinde bir hissiyat…

Mevzu bahsi geçen müzisyen Gianluigi Trovesi, henüz hayatta olup da üzerine doktora tezi yazılacak kadar irdelenesi müzik yapan; hem jazz, hem çağdaş klasik müzik çevrelerinde besteci, enstrümantalist ve doğaçlamacı kimliği ile yetkinliğini bir hayli kanıtlamış az sayıdaki üflemeli çalgıcısından biri… Üstat Trovesi 1966’da, Bergomo Konservatuarı’ndan, asıl enstrümanı klarnete odaklanmasının yanı sıra, kontrpuan ve armoni çalışma imkanı bularak mezun oluyor. Bu süre içersinde konservatuar performans bölümü çevrelerinde “anarşi” ile eşdeğer tutulan serbest doğaçlamaya ilgisi başlıyor ve 1964’te Charles Mingus’un grubu ile Milan Festivali’ni ziyaret eden Eric Dolphy’yi dinlemesi ile de “The New Thing”e olan eğilimi bir hayli pekişiyor. 1978 yılında en iyi klarnetçi ve saksafonist dalında ilk ulusal ödülünü kazanıyor ve bu ödül ona Milan Radyosu Big Band’inde, birinci saksafonist ve klarnetçi pozisyonunu da beraberinde getiriyor. Gianluigi Trovesi o dönemler, -kariyeri boyunca Anthony Braxton, Max Roach ve Don Cherry gibi jazz devleri ile çalmış ve Michelangelo Antonioni’nin La Notte’sinin müziklerini bestelemiş olan- piyanist Giorgio Gaslini altılısı ile çalmasının yanı sıra; Avrupa serbest doğaçlama geleneğinin önemli isimlerinden basçı Peter Kowald, trompetçi Manfred Schoof ve saksafonist Evan Parker ile olan işbirlikleri ile de, avant-garde jazz sahnelerinin aranan isimlerinden biri oluyor. 1978 yılında, basta Paolo Damiani ve davulda Gianni Cazzola’dan oluşan üçlüsü ile lider olarak ilk kaydettiği albüm olan Baghét’den bu güne dek lider olarak 15 civarı albüm yayınlıyor; 40’ın üzerinde albümde çalıyor; çeşitli kurum ve yayın organları tarafından birçok kez, kendisi yılın müzisyeni, albümleri ise yılın albümü seçiliyor. Gianluigi Trovesi’nin, bu yazıya vesile olan ve geride bıraktığımız 2007’de yayınlanan, Vaghissimo Ritratto isimli albümü ise kendisinden müzik tarihine bir saygı duruşu adeta… Bu albümde alto saksafon, klarnet ve bas klarnette Gianluigi Trovesi’ye, perküsyonlarda ve elektronik seslerde Fulvio Maras ve piyanoda Umberto Petrin eşlik ediyor.

Albümün ilk parçası Primo Apparir; Umberto Petrin’in Erik Satie’nin Gymnopedie I’ine gönderme yapan akorlarının üzerine üç müzisyenin doğaçlamaları ile, 19. yüzyıl Avrupa’sının önemli besteci ve çellistlerinden Alfredo Piatti’nin albümdeki portresinin ilk görünümünü temsil ediyor. Albümde Alfredo Piatti’ye adanmış parçaların yanı sıra, üç adet de Alfredo Piatti bestesinin yorumu yer alıyor. Albümün ikinci parçası ise Gianluigi Trovesi’nin, müzik tarihinin ilk operalarından sayılan, Montreverdi’nin L’Orpheo’sunun ritornello kısmına getirdiği yorumdan oluşuyor. Onu takiben bir Gianluigi Trovesi bestesi olan ve bana göre albümün en çekici parçalarından sayılabilecek Grappoli Orfici’de; İtalyan folk’undan ve jazz’dan unsurlar taşıyan melodilerin, klasik dönem armonisi ile harmanının zarafeti hüküm sürüyor. Albümün ilerleyen dakikalarında bir Jacques Brel klasiği olan Amsterdam yorumunun yanı sıra, Rönesans döneminin en önemli bestecilerinden Jasquin des Prez’nin El Grillo’suna getirilen yorum ile de çağlar ve türler arası müzik yolculuğu devam ediyor. Albüme ismini veren Vaghissimo Ritratto’nun ise, Fulvio Maras’ın kapsayıcı elektronik üretimleri ve yalın perküsif hamleleri ile Gianluigi Trovesi’nin ucu açık melodik cümlelerinin bütünlüğü eşliğinde, albümün Avrupa özgür doğaçlama geleneğine ve çağdaş kompozisyona en yakın ucunu temsil ettiğini söylemek mümkün…

Gianluigi Trovesi’yi hem klasik müzik dünyasında hem de jazz’ın Avrupa kulvarında bu denli özel kılan belki de virtüözitesinin, yetkin besteciliğinin, dingin duru tonlarının asaletinin, kendine özgü doğaçlama cümlelerinin yanı sıra; etkilendiği müzikal kaynakların çeşitliliği ve bunları ustaca ve özgünce harmanlama yetisi… Yetiştiği toprakların folk müzik geleneğinden, özgür jazz’a; Avrupa sanat müziğinin çeşitli dönemlerinden, popüler müziğe uzanan bir yolculuk sunuyor Gianluigi Trovesi, Vaghissimo Ritratto albümünde… Albümün ismine ilham veren, Rönesans dönemi bestecilerinden Giovanni Pierluigi da Palestrina’nın Da Cosi Dotta Man isimli madrigalinin, İtalyanca aslının bir dizesindeki söz öbeği; bu albümün bendeki özetine de tercüman oluyor:

Öyle usta bir el tarafından çizilmişsin ki,

En zarif portre…*

Gianluigi Trovesi // Vaghissimo Ritratto // ECM // 2007

*Madrigal’in sözlerinin İtalyanca aslı:

Da così dotta man sei stato fatto
Vaghissimo Ritratto.

*Bu yazı Nisan 2008'de, Jazz Dergisi'nin 50. sayısında yayınlanmıştır.