11 Ekim 2011 Salı

McCoy Tyney konseri


.

Son yıllarda dilimden düşmeyen yegane dilek dünya gözü ile en sevdiğim piyanistlerden biri olan McCoy Tyner’ı sahnede dinleyebilmekti. 22 Ağustos akşamı ‘Ramazan’da Caz’ dahilinde Yıldız Sarayı bahçesinde; saksafonda Gary Bartz, kontrbasta Gerald Cannon, davulda Francisco Mela eşliğinde sahne alan McCoy Tyner performansı deneyimi, bu arzunun hiç de yersiz olmadığının kanıtı oldu.

Henüz 20’lerinin başında jazz tarihinin en kuvvetli topluluklarından John Coltrane’in klasik dörtlüsü üyesi olan McCoy Tyner; genç yaşına rağmen stilindeki olgunluk ile Coltrane eşlikçisi olmanın çok ötesinde dönemin en önemli piyanistlerinden biri olarak anılıyordu. 1965’te Coltrane’in müziğinde tümden özgürlük vizyonunun destekçisi olmayıp grubu terk etmesini ise şöyle açıklıyordu : “Artık duyduğum tek şey gürültüydü, o müziğe bir katkı yaparmışım gibi göremiyordum kendimi. Müziğe dair hiçbir hissiyatım yoktu, hissetmediğimde ise çalamıyorum.” Bazen eski dostların ayrılması o kadar da kötü olmayabilir; herkes bireysel hayallerine daha da odaklanır ki, bu ayrılık da McCoy’un kişisel projelerine yönelmesine ve ‘The Real McCoy’, ‘Time for Tyner’ gibi kariyerinin en güçlü albümlerine imza atmasına sebep oldu. Dönemdaşlarının aksine 60’ların zeitgeist’i sonsuz özgürlüğe kapılmayıp, daha post-bop’a yönelik bir yaklaşımla, kariyeri boyunca stilindeki tutarlılığı korumayı ve geliştirmeyi hep başardı.

McCoy’un piyano stili ferahlatıcı bir yoğunluk. Armonik olarak oldukça sofistike detaylarla bezeli ama ortaya çıkan da bir o kadar sürükleyici ve dinleyeni dört köşe etmeye pek müsait. Sol elinde dikkat çeken perküsiflik, altta belli belirsiz bir Latin etkisi de katarken; sağ elde ayrık notalarla oluşan melodik motiflerin tekrarları, minimalist bir sıkıcılığın çok ötesinde meditatif olduğu kadar dinamik bir atmosfer yaratıyor.

22 Ağustos akşamı, bir McCoy bestesi olan ‘Fly with the Wind’ ile oldukça etkili bir açılış yapan topluluk, konser boyunca ‘Ballad for Aisha’, ‘African Village’ gibi McCoy bestelerinin yanı sıra, John Coltrane bestesi olan ‘Moments Notice’ ve Duke Ellington bestesi olan ‘In a Mellow Tone’a da yer verdi. Basın bültenlerinde her ne demekse “enstrümanını muhteşem bir şekilde kavrayan müzisyen” olarak lanse edilen Gary Bartz; aksine belki ilerleyen yaşının etkisi, belki o gün hissettiği herhangi bir rahatsızlık sebebiyle performansın bütününde oldukça enerjisizdi. Konserde dönüşümlü olarak alto ve kıvrık sopranino saksafon çalan müzisyen daha iyi bir gününde elbet olsa daha yetkin bir performans çıkarabilirdi. Solo sırası basa her geldiğinde, bol groove’lu pek melodik soloları ile Gerald Cannon adeta sahnede adeta devleşirken, davulcu Francisco Mela bol kasnaklı eşliği ile genel akışı zarafetle bütünlüyordu.

Ufak tefek birkaç aksaklık dışında Yıldız Sarayı bahçesinde pek güzel bir jazz akşamı yaşandı. Misal cızırdayan kolon, dikkat dağıtmaya birebirdi. Şimdi bir dileğim daha var; McCoy Tyner, 2007’de saksafonda Joe Lovano, basta Christian McBride, ve davulda Jeff Tain Watts ile kaydettiği ‘Quartet’ albümündeki kadro ile bir gelse de; işte o zaman İstanbul gerçek McCoy nedir görse…

* Jazz Dergisi Ekim 2011 sayısından yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok: