7 Şubat 2009 Cumartesi

Joe Lovano ile söyleşi...

.


Henüz geride bıraktığımız 2008 içersinde, Cologne WDR Radio Big Band and Orchestra eşliğinde; besteci, aranjör ve şef Michael Abene’ın orkestrasyonu ile kendi bestelerini seslendiren, günümüz jazz dünyasının en hatırı sayılır saksafonistlerinden Joe Lovano ile, bu albüme ve günümüz jazz’ına dair mini bir telefon görüşmesi…

Yeni albümünüz Symphonica’dan bahsedebilir misiniz?

Albüm, Almanya’nın Cologne şehrinde, Kohner Filarmoni Konser Salonu’nda yapılan canlı kayıtlardan oluşuyor ve orijinal olarak Avrupa’da bir radyo yayını için yapıldı. Orkestrayı Michael Abene yönetiyor, bu proje için benim bestelerimin orkestrasyonlarını yaptı ve aynı zamanda programa Charles Mingus'un "Duke Ellington's Sound Of Love" isimli bestesini de dahil ettik. Yani program öncelikli olarak benim bestelerimi ve çalışımı ortaya koyuyor. Bunu özel yapan tam bir senfoni orkestrası ile kaydedilen tek bir performanstan oluşuyor olması.

Tam bir orkestra ile kaydettiğiniz ilk album mü bu?

Daha önce New York ve Avrupa’da büyük orkestralarla yaptığım şeyler olmuştu, ancak benim bestelerimin çalınması ilk kez oluyor.

Kompozisyonlarınızın bir filarmonik orkestra tarafından çalındığını duymak nasıl bir deneyimdi?

Yazmış olduğum parçaları Micheal’ın orkestrasyonları ile yepyeni bir ışık ve harika bir atmosfer içersinde keşfetmek benim için çok heyecan vericiydi. Bana kendim olmam ve an içersinde yaratıcı olabilmem açısından çok fazla özgürlük sağladı. Benim için oldukça aydınlatıcı bir deneyimdi, bu orkestrasyonlarla yine çalmayı dört gözle bekliyorum.

Umarım yakında dinleyebiliriz size yine İstanbul’da..

Evet, yıllar içinde çok kez geldim; enerji, hissiyat ve uygarlığın derin kökleri öyle güçlü ki orda, oldukça ilham verici. En son geldiğimde Saxophone Summit ile çalmıştık, Michael Brecker, Dave Liebman ve ben.

Micheal Brecker’ın vefatından sonra Saxophone Summit’te aranıza Ravi Coltrane katıldı, biraz Saxophone Summit’ten bahseder misiniz?

Temmuz’da Avrupa’da güzel bir turnemiz oldu, bu hafta da iki gece Boston’da çaldık. Bu topluluk oldukça özel, hem kendi müziğimizi hem de John Coltrane’in çeşitli dönemlerini keşfediyoruz, bu sıralar Coltrane’in “Seraphic light”, “Cosmos”, “Piece on Earth”, “Expressions” gibi geç dönem bestelerine odaklanıyoruz. Her çalışınızda, gerçekten ilham verici anlar ve müzisyen olarak kim olduğunuz izdüşümü. Benim için bir senfoni orkestrasıyla kayıt yapmak, rahatlamak ve müziğin beni doğaçlamanın yeni dünyasına götürmesine izin vermek…

Amerika sınırları dışında icra edilen jazz hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bugün jazz, nereli olurlarlara olsunlar müzisyenlerin birey olarak kendilerini buldukları yaratıcı bir müzik türü. Değişik enerji kombinasonları ile ortaya çıkan yeni müzik ve güzel jazz’ı yaratan etkiler heryerde var. Jazz nedir, jazz onu çalan insanlardan çıkan doğaçlama müziktir. Yani dünyanın heryerinden etkileyici müzisyenler var. Ben farklı yerlerden müzisyenlerle çalmaktan çok hoşlanıyorum.

Aynı zamanda Berklee Müzik Okulu’nda ders veriyorsunuz, müzik öğretmekle ilgili deneyimlerinizi paylaşır mısınız?

İstanbul’a son geldiğimde bir workshop yapmıştım ve çok yetenekli genç müzisyenler duymuştum, çalmayı nasıl öğrendiğimiz ve kendimize çalmayı nasıl öğrettiğimiz hakkında konuşmuştuk. Workshoplar yaptığımda ya da ders verirken, kendi deneyimlerimi ve kendime çalmayı nasıl öğrettiğimi paylaşıyorum. Sound’ınızı geliştirmelisiniz ve sound’unuz müziğe olan yaklaşımınızdan gelir. Herkesin bilmesi gerek temel ve teknik şeyler tabi ki var, ama etkileyici ve ruh dolu olmak istiyorsanız enstrumanınızın çalış tekniğinin ötesine geçmelisiniz. Bunun gibi şeyler hakkında konuşuyorum…

Bu arada McCoy Tyner’ın “Sama Layuca” isimli bestesinde attığınız soloları dinlemeye doyamadım. Bu dörtlü ile çalmak nasıl bir deneyimdi?

Fantastikti, McCoy’la ilk olarak 1999’da California’da çalmıştık. Daha sonra 2006’da Yoshi’s Club’da McCoy Tyner, Christian McBride, Jeff "Tain" Watts ve ben bir hafta boyunca çaldık ve bu iki gece kaydedildi. McCoy Tyner tüm zamanların modern jazz ustalarından biri, çok yaratıcı bir müzisyen. Çok ruhani biri, onunla olmak ve onun müziğini keşfetmek oldukça heyecan verici. Müziğin bestecisi ile beraber çalmanız, bir McCoy parçasını başka biriyle çalmanızdan oldukça farklı. Sahnede besteci ile beraber çalmanız size sahnede belli bir yön ve ilham veriyor.

* Bu söyleşi Ocak 2009'da, Jazz Dergisi'nin 53. sayısında yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: