13 Şubat 2015 Cuma

Christian McBride ile söyleşi..


Akbank Caz Festivali kapsamında, piyanoda Christian Sands ve davulda Ulysees Owens Jr.’dan oluşan üçlüsü ile İstanbul’u ziyaret eden üç Grammy’li jazz üstadı Christian McBride ile müzikal geçmişi ve son albümü üzerine konuştuk. 
Erken yaşta bir çok jazz efsanesi ile çalışma imkanı buldunuz. Bir çok müzisyenin hayaline, bu kadar genç yaşta ulaşmak nasıl bir duygu?
Bundan onur duyuyorum. Genç yaşta jazz efsaneleri ile çalarak çok talihli ve şanslıydım. Onlarla çalma imkanı buldum, çünkü bunu çok istedim. Bu adamlarla çalmak için neler yapmam gerektiğini bulmaya çalıştım. Bir kısmı oldukça basitti, yalnızca bilinen parçaları değil, o kişinin tüm müziklerini öğrenebildiğin kadar öğren. Bir noktada onlarla konuşup, onlarla çalmak için ne kadar heyecanlı olduğu öğrenmelerini sağlamalısın. Genç müzisyenlere hep sorduğum bir soru var: “Eğer istediğin her hangi biri ile çalabilecek olan, bu kim olurdu?”. Bazıları Herbie Hancock diyor, bazıları Chick Corea, McCoy Tyner ya da Wayne Shorter. Sonra diyorum ki: “Eğer bu efsanelerle çalmak istiyorsan bir planın olmalı”. Bir gün şansın yüzüne güleceğini ve seni keşfedeceklerini umut ederek olmaz. Onlara gitmeli ve onlarla ne kadar çok çalmak istediğini anlatmalısın. Ayrıca onlarla çalmak isteyen diğer genç müzisyenlerden farklı neye sahip olduğunu söylemelisin. Ve genç müzisyene soruyorum; “Chick Corea ile çalmak istiyorsun, onun müziğinin ne kadarını biliyorsun?”. Şunu bunu biliyorum diyorlar. Bilirsiniz Chick Corea’nın çok fazla müziği var. Onu etkilemek istiyorsan, o sıralar çaldığı parçaları bilmelisin, çünkü eski şarkılarını değil, güncel müziğini çalmak isteyecektir. Yani bilirsin, Corea’nın güncel müziğinin kaydını yapmalısın. Ben her zaman genç müzisyenlerin gerçekten bunu yapabilmek için ekstra efor gösterdikçe herkesle çalmalarının mümkün olduğunu hissediyorum. Ve böyle düşünüyorum, ben böyle yapmıştım. Tüm bu efsanelerle çalmak için ekstra çaba harcadım. 
Freddie Hubbard’la iletişiminiz nasıl gelişti?
Hubbard’la davulcu Carl Allen vasıtası ile tanıştım. O zamanlar Freddie Hubbard’la çalıyordu ve Freddie ile çalmayı ne kadar çok istediğimi biliyordu. Güney Karolina’da bir konser vardı ve basçıya ihtiyaçları olmuştu, Carl bu konserde çalmamı sağladı, Freddie ile böyle tanıştık. Bir kaç ay sonra Freddie’nin düzenli grubu ile bir konser vereceklerdi, Carl Allen yine beni tavsiye etti ve sonrasında Freddie yaklaşık üç sene beni bu grupta tuttu. Muhteşem Freddie Hubbard ile çalışmaktan gurur duymuştum. 
Juilliard Müzik Okulu’na gittiniz. Bir müzisyen olarak algınıza ne gibi katkıları oldu?
Beni değiştirdi mi bilmiyorum. Ama orada klasik müzik çalarak ve gelmiş geçmiş en iyi klasik kontrbasçılardan biri ile çalışarak çok iyi vakit geçirdim. İsmi Holmer Minch’ti ve çok güzel bir adamdı. Onla çalışmaktan büyük keyif aldım.
Oraya bir sene devam ettim, yani orda fazla zaman geçirme şansım olmadı ama çalgım hakkında çok şey öğrendiğimi hissettim ve oldukça iyi eğitim aldım, kulak eğitimi dersleri, klasik müzik tarihi.. Dediğim gibi bir yıl yeterli değildi, oraya devam ederken jazz konserlerine de devam ediyordum. Ama orayı sevdim. Çalışmak için harika bir yer. Özellikle klasik müzik çalmak istiyorsanız.
Solo stilinizi etkilediğini düşündüğünüz belirli müzisyenler var mı?
Freddie Hubbard, Jaco Pastorious, McCoy Tyner, Joe Henderson, Ray Brown ve
Paul Chambers.
Bir kaç kez Grammy kazanmış bir müzisyen olarak jazz’ın geleceği hakkında görüşleriniz nedir?
Kimse bilemez. Bilirsin bu her günün güzelliği. Ne olacağını bilemeyiz, yani yaşamalı ve ne olduğunu görmeliyiz.
Son albümünüz “Out Here” ve yaratım sürecinden bahsedebilir misiniz?
Benim düzenli çaldığım üçlüm ile kaydettik. Piyanoda Christian Sands ve davulda Ulysees Owens Jr. ile yani, bir kaç gün içinde İstanbul’a da beraber geleceğiz. Bunun öncesinde üç sene turnede yollardaydık, yani bu kayıtla ilgili olağan olmayan bir şey yok. Stüdyoya girdik ve üç senedir çaldığımız parçaları kaydettik. Sanırım Christian Sands’in ilk stüdyo kaydıydı. Gençken kendi kendine kayıtlar yapmış ama kendi müziğini değil de başkalarıyla çaldığı ilk stüdyo kaydıydı. Ulysees daha önce benim big band kayıtlarımda vardı, Kurt Elling ve diğerleri ile çalıştığımız. Eğlenceli bir kayıttı, Aralık’ta yenisini yapacağız.

*Jazz Dergisi, Ocak 2015 sayısında yayınlanmıştır. 


Hiç yorum yok: